Bir varmış bir yokmuş... Evvel zamanda Bağdat'ta bir Ali Paşa vardı. Sabahları güneş doğar doğmaz hemen seccadesini yayar namazını kılardı; ondan sonra iki Arap kölesi ona çubuğunu ve kahvesini getirirlerdi.
Paşa bi sedirin üstünde bağdaş kurar akşama kadar öylece otururdu. Bağdat'ın valisiydi. Sabahtan akşama kadar çubuk nargile kahve içmekten ve uyumaktan başka işi gücü ve düşündüğü şey yoktu. Her ay başı istanbul'dan padişahtan haber gelir bir milyon akçe göndermesi kendisine emredilirdi;