Bir varmış bir yokmuş... Evvel zaman içinde iyi yürekli çalışkan bir çoban vardı. Bir gün koyunları otlatırken orman tarafından gelen bir ıslık sesi duydu. Ne olduğunu bilmeden anlamadan hemen ormana gitmişti. Sesin geldiği yana doğru yürüyünce bir de ne görsün? Kuru otlar kuru yapraklar tutuşmuş cayır cayır yanıyor. Büyük bir alev çevresinin ortasından bir yılan acı acı ıslık çalıyor. Hayvanın ne yapacağını anlamak için çoban bir kenara çekilmiş başarmıştı ve gitgide ona yaklaşıyordu.