"Kullarıma söyle: (İnsanlara karşı) en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır." (İsrâ 53)
"Onlar yalan söze şahadet etmez boş ve anlamsız sözle karşılaştıklarında vakarla geçip gider." (Furkan 72)
Günümüzde müslümanlar arasında dahi itici ötekileştirici bir kavga dilinin yerleşik bir hal aldığına bakılırsa bu sorumluluğu ifa etmede yeterince hassas davrandığımız söylenemez.
Sözde aranması gereken ilk husus onun doğru anlamlı ve faydalı olmasıdır. Sözün anlamlı ve faydalı olması yetmez; hakka hakikate yaraşır güzellikte olması da gerekir.
Kur'an'da Hz. Peygamber'e ve onun şahsında tüm mü'minlere "Rabbinin yoluna hikmetle güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et" buyrulmaktadır. Ayetlerde başta kelime-i tevhid olmak üzere her türlü hayırlı ve güzel söz kökü sağlam dalları semaya uzanan ve her zaman meyve veren bir ağaca; başta şirk olmak üzere her türlü kötü söz ise yerden koparılmış ayakta durma imkânı olmayan köksüz bir ağaca benzetilir.