Kürt sorununda silahlı çatışmanın devam ediyor olması Kürt karşıtı politikaların geliştirilmesinin ve milliyetçiliğin güçlenmesinin bahanesi haline gelmiştir. Bu bahaneyi ortadan kaldırmak yani silahlı çatışma haline son vermek aynı zamanda milliyetçiliğe de ket vurmak anlamına gelecektir. Silahlı çatışma halini sona erdirmek için demokratik zeminlerin güçlendirilmesi ve demokratik kanalların genişletilmesi zorunludur. Zaman zaman çatışmaların sona ermesinin sağlanması Kürt sorununun çözülmüş olduğu anlamına gelmez. Aksine Kürt sorununun toprağa bağlı olmayan bir çözüm sürecine girmesi bizi eşit ve özgür yurttaşlar olarak birarada yaşamın olanaklarını güçlendirme göreviyle karşıya getirecektir.Türkiye'nin demokratikleşmesinin ve Kürt sorununun çözümünün yolunu açacak kilit mesele ordunun siyasal yaşam üzerindeki vesayetinin son bulmasını sağlamaktır. Demokratikleşme doğrultusunda atılacak her adım aynı zamanda Kürt sorununun adil ve demokratik çözümü için bir adım anlamını taşımaktadır. Bu nedenle de Kürt sorunu artık bir Türk Laz Çerkez Ermeni Rum Gürcü sorunudur. Bu çalışmayla yapılmak istenen esas olarak bu konudaki tartışmaya iki yılda birikmiş deneyimler ışığında katkı sunmaktır...