Jim Ironheart daha süpermarketteki olaylar başlamadın biliyordu bir belanın yaklaştığını. O gece rüyasanda kendini bir tarlada kaçıyor görmüştü. Peşinde kocaman kara kuşlar vardı. Çığlıklar atarak onu kovalayan kuşların kanat çırpmaları korkunç bir titreşim yaratıyor, kanca gagalarını cerrah neşteri gibi hesaplı kullanarak üzerine saldırıp onu gagalıyorlardı. Uyandığında soluk alamamaşıtı. Pijamasının altını giyip balkona çıkmış, biraz temiz hava solumuştu. Ama sabahın dokuzbuçuğunda hava sıcaklığı çoktan otuz dereceye vardığından, bu solumalar yardımcı olacak yerde, uno uyandıran boğulma duygusunu büsbütün arttırmıştı.