Fıkıh usûlü naslardan hüküm çıkarmanın ilmidir. Fıkıh usûlü tarihine baktığımızda kapsamlı olarak Hanefi usûl teorisinin Cessâs'la başlatıldığım görmekteyiz. Elimizdeki ilk sistematik fıkıh usûlü eserinin ona ait olması usûl-i fıkh birikiminin Cessâs'la başladığı izlenimini uyandırmaktadır. İmam Şafiî'nin er-Risâle isimli eserinin usûl-i fıkhın bilinen ilk eseri olması hasebiyle Hanefi fıkıh usulü oluşumuna etki ettiği inkar edilemez. Hanefi imamlarının görüşleri ile başlayan birikimin Hanefi fakihi İsâ b. Ebân ile devam ettiği bilinmektedir. Usûl-i fıkıh açısından oluşum ve teşekkül süreci arasındaki geçiş döneminde yaşayan Tahâvî'nin ihmal edilmiş olması bu ihmâlin sebepleri hakkında düşünmeyi gerektirmektedir. Cessâs'ın çoğu eserini şerh ya da ihtisâr ettiği bir fakihin usûl-i fıkha katkıda bulunmamış olması düşünülemez. Ancak klasik kaynaklarda kendisine yeterince atfın yer almaması düşündürücüdür. Bu sebeple Tahâvî'nin Hanefi usûl-i fıkıh birikimi içerisindeki konumunu aydınlatma düşüncesi bizi bu konuda çalışma yapmaya sevketmiştir.