Türk tarihçiliğinin önde gelen ilim adamlarından merhum Prof. Dr. Mehmet Bahaeddin Ögel (21 Nisan 1923-7 Mart 1989) büyük bir kültür tarihçisiydi. Türk tarihinin derinliğini anlayabilmek için Türklerin sürekli ve müşterek kültürüne vakıf olmak gerektiğine inanan Ögel, Türk kültür tarihine dair bütün vesikaları bir araya getirmeye gayret etmişti. O'nun metodunda Türklerin hayat tarzı büyük bir yer tutuyordu.

Ögel, Türk milletinin dünya tarihindeki yeriyle övünüyor, sürekli Türklerin üstün yönlerini vurguluyordu. Onun tarifine göre Türk; tarih boyunca şan ve şeref içinde yaşamış, kan ve kültür bağları ile birbiriyle kaynaşmış, devleti için canını her zaman vermeğe hazır, bir topluluğun adıydı. Türklüğü medeniyet dairesi dışında gören görüşlere karşı hissi davranmayarak vesikalara müracaat ediyor, Türklüğü tarihte hak ettiği yerine konumlandırıyordu. Ögel sağlam metoduyla siyasi tarih ve kültür tarihinden başka sanat tarihi, askeri tarih, arkeoloji, mitoloji, halkbilim, müzikoloji gibi çok farklı alanlarda, hepsi de birbirini tamamlayacak şekilde çalışmalar yürütmüştü.

Oldukça üretken bir araştırmacı olan Ögel'in farklı konulara hasredilmiş külliyatlı çalışmaları, bir yönüyle onun ilmi görüşlerini bir bütün olarak anlamayı zorlaştırmaktadır. Bu bakımdan bu eserde Ögel'in biyografisinden çok onun bütün çalışmalarının bir kitapta okunabilmesi hedeflenmiştir. Tarih araştırmacıları ve tarihe merak duyanların Ögel'in uzun ve bazen de karışık eserlerinden kolayca istifade edebilmesi, merhum hocanın araştırma neticelerine hızla vakıf olabilmesi düşüncesiyle böyle bir çalışma yapılmıştır. Nihayetinde ise Ögel'in penceresinden bir Türk Tarihi ve Kültürüne Giriş kitabı meydana gelmiştir.