Elinizdeki kitap, bir mali arkeoloji kitabı olarak okunmalıdır. Ki buluntular arasında iktidar ve devlet olgularının nasıl oluştuğunu aramaktadır: Devlet vergiyi inşa eder, Vergi de devleti... Bu önermeden yola çıkarak vergilendirmeyi devletin mali bir aracı olmanın ötesinde, siyasal iktidarın kuruluşunu, sürekliliğini ve dönüşümünü mümkün kılan temel bir toplumsal ilişki biçimi olarak ele almaktadır. Vergi, tarih boyunca yalnızca kamu giderlerini karşılayan bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda artı ürünün siyasal biçimde el konulmasının ve yeniden dağıtımının kurumsal ifadesi olmuştur. Kitap, bu yönüyle verginin, bir uygarlık başlatıcısı ve devletin hem maddi hem de ideolojik varlık koşullarından olduğunu söylemektedir..
Kitap, Eski Yakındoğu'dan modern ulus-devletlere uzanan geniş bir tarihsel çerçevede, vergilendirme biçimlerinin devlet örgütlenmesiyle nasıl iç içe geçtiğini incelemektedir. Armağan ekonomilerinden saray merkezli yeniden dağıtım sistemlerine, ayni ve hizmet yükümlülüklerinden parasal vergilere uzanan bu evrimsel süreç, devletin kendisinin ve meşruiyetinin tarihsel olarak nasıl üretildiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Vergi isyanları ise bu anlatıda tali olaylar olarak değil, devletin meşruiyet sınırlarını görünür kılan ve onu dönüştüren kurucu momentler olarak ele alınmaktadır.
Kitap, arkeoloji ve antropoloji biliminin sunduğu tarihsel malzemeyi kuramsal bir çerçeveyle birlikte değerlendirmeyi hedeflemekte ve vergilendirme ile iktidar arasındaki ilişkiyi uzun erimli bir perspektiften tartışmaktadır. Bu yönüyle kitap, devletin yalnızca zor aygıtlarıyla değil, mali düzenlemeler ve rıza üretim mekanizmalarıyla da var olduğunu göstermeyi amaçlayarak akademik alana önemli bir katkı sunmaktadır.