Düşlerimiz rüyalarımızın örtüsüdür. Masallar biraz daha farklıdır. Dileklerimiz beklentilerimiz kendimize saklı hayallerimizin üzerine yayılan bir tüldür. Tül gerçeği görmeye engel değildir. Ne düşlerimiz gibi bizi örter ne de dünyanın gerçekliğinin bize ulaşmasını engeller. Tuba düşlerinden vazgeçmiştir. İçinde koşturan masalın yuvalandığı tek yer gecedir. Gece Tuba'nın yaşamına boylu boyunca serdiği masal nedeniyle anlamlıdır. Roman söz konusu bu anlam doğrultusunda durmaksızın akarken Tuba'nın yaşadıkları pek de masala benzemez. Yurttaşı olduğu ülkenin uzun yıllar boyunca değişen sancılı gerçeği Tuba'nın öyküsünü acımasızca böler.
"İnsan en iyi haline gelene dek birkaç kez doğar; bin yıllık şaraplar gibi." Tuba da müzik gibi kimi şeylerin önceki yaşamına ait olduğunu düşünür. Her ruh gibi barındırdığı bahara ulaşabilmek için tozunu toprağını temizlemeli içindeki arı suya değebilmelidir. Hepsi daha yeni başlamaktadır. Sonunda dağlardan tepelerden çöllerden akıp gelen su beraberinde taşıdığı verimli toprakla birlikte denize kavuşacaktır.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Basım Yılı:2008
- Sayfa Sayısı:336
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:13,5 x 21
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak
- ISBN-13:9789944298209