Aslında bütün bunlar kısas, masal, mesel: Dışarısı
bozbulanık artık, içimde göz gözü görmüyor, biliyorum ki
kaybettiğim derinlik kavramı, ciğerlerimi sıkıştıran
yükseklik korkusuyla denkleştiği an çatladı gözbebeklerim
ve sayısız parçaya ayrılarak dağıldılar kafatasımın içinde.
Herşey üstüste geldi ve içiçe geçti kösnül düğümler halinde,
baktım ve herşeyi bir başka şeye benzetmeye o an kalktım:
Siluetler, taş, suyun halkaları, maddenin kırılmayı
bekleyen gerilimli teni: (Kitaptan alıntı)