İnsanoğlu sınıflı toplumların ortaya çıkışından beri sosyal mutsuzluğu alt edebilmenin kavgası içindedir. Bireysel mutsuzluğun en büyük parçası bu sosyal mutsuzluğun içinde saklı değil midir?
İnsan mutluluğa nasıl erişecek? İşte bu soru felsefecileri sosyologları psikologları meşgul edip durmuş.
Aile içindeki ve aşk ilişkilerinin sıkıcı yaşamımıza toplum içinde çektiğimiz bireysel acılarımıza nasıl çözüm bulacağız?
Bu kitaptaki yazılar kadını ve iki cinsin arasındaki aşkı evliliği hayatı sorgulayan denemelerdir.
Düşünmek ve anlamak; harekete geçmenin ayağa kalkmanın direnmenin ilk adımı değil midir?