Onay Akbaş
Abbas'ın isminin sonundaki "s"harfindeki kuyruğu kaldırmasını -uluslararası galericilerinin ve basımevi kaynaklarının da esinlemesiyle- tiksintiyle karşıladım. Bana göre bu batılı sanatın nezaketsizliğidir ve bir kastrasyonla (iğdiş edilme) aynı derecede zarar vericidir. Bu küçük kuyruğun kaldırılmasıyla bu Türkçe ismin tüm anlamı budanmış oluyor: Akbaş'ın ak başı ıslığı andıran biçimsiz bir sözcükten ibaret oluyor. Ama belki de bu -sanatçımızın tablolarının tehlikeli eğilimlerinin açığa vurulmasından dolayı -"özgür dünya"nın haklı bir intikamıdır.

Eğer Akbas'ın ak başı üzerinde bu kadar duruyorsam bütün tek sebebi yaşamın fırçalarını onun saçlarına değdirmiş olmasıdır -oysa Akbas gençlik doludur ve ben bu satırları yazdığım sırada dağınık asi saçlarında karga kanadı tonlarındaki rengini muhafaza etmektedir. Akbas'ın yüzünün bazen kullanmayı bildiği römantik özniteliğinin genellikle solgun olduğu bir gerçektir: ama onun ak başı içindedir tıpkı bakir tualin ressamın atölyesinde olduğu gibi: beyazlığında bir ankanın bakirliğinde çaresiz saflığındadır; Akbas'ın ak başı hareketin ve yaşamsal imgenin biriktiği yerdedir. Daha da ileri gidersek Akbas'ın ak başı Karagöz'ün tualidir: Türk dünyasının hicivli gölge tiyatrosu.

I have immediately detested the fact -imposed by his international gallery owner but also by his printer's founts - that Akbas has removed the cedilla from the "S" final of his name. It is a lack of courtesy on behalf of Western art which appears to me as detrimental as a castration. The whole meaning of this Turkish name is cut down by the ablation of this small appendix: the "white head" of Akbas becomes only a word formless and whistling. But after all it is perhaps a right revenge of the "free world" - of unmasking the pericious tendencies of the fabrics of our artist.

If I hold so much to the white head Akbas it is not at the least beacuse the age has placed its brushes on his hair - on the contary Akbas is youthful and at the moment I trace these lines he kept his ton wing of corbel on his mop of hair rebel. It is true that the face of Akbas is rather blade romantic attribute that he can occosionally play; but for any statement his head white is in the interior like the virgin fabric in the workshop of the painter: in his whiteness in his virginity of phoenix his naivete incurable the white head of Akbas is the fabric of Karagöz the satirist theatre of shade of the Turkish world.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
  • Sayfa Sayısı:128
  • Kağıt Türü:Kuşe Kağıt
  • Ebat:24 x 33,5
  • Dil:Türkçe, İngilizce
  • Cilt Durumu:Karton Kapak
KATKIDA BULUNANLAR
ÜRÜN KATEGORİLERİ
YORUM YAPIN
Yorum Başlığı:
Yorumunuz*:
Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
Hata Detayı:
Alış-verişlerinizde kredi kartı haricinde banka havalesi, posta çeki havalesi ya da kapıda ödeme seçenekleriyle ödeme yapabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için Yardım sayfasına bakabilirsiniz.
Taksit anlaşmamız bulunan kredi kartları
Hesabım  |   Favori Listem  |   Sipariş Takibi  |   Yardım  |   Bize Ulaşın  |        
Alemdar Mahallesi, Biçkiyurdu Sokak, No: 1/2 / Fatih / İstanbul / Türkiye   Telefon : 0 (212) 522 31 52   Faks : 0 (212) 522 31 54  
E-Posta : destek@kitapstore.com
© 2024 KitapStore.com Tüm Hakları Saklıdır