"Bir hiçliğin tam ortasındayken bazen gözümüz birden birine takılır. Bir kalabalığın içinde sokakta ya da bir otobüsün önünde..."
"Kendini Yazan Şarkı'nın ismi meçhûl kadın kahramanı (metinde 'kız' diye geçiyor) söylese de bu sözleri aslında hepimiz bir ucundan; belki bir nargilenin marpucundan belki bir sevgilinin avucundan bırakılıvermişizdir 'hiç'liğin tam ortasına. Kimbilir belki de aslolan 'hiçlik'tir de bir beyhûdeliği baştan belli bir çabayla onu aşmaya; bizi 'hiç'liğin koyu gölgeli taraflarından kurtaracak bir lamana yanaşmaya gayret ederiz göz yaşartıcı bir çabayla. Giderek ve eksilerek anlamını yitiren bir çaba olsa da bu; 'ne gerek' var demek yerine nasılsa diri kalmış yanlarımızla beyhûdeliği besleyerek; hatta kimi zaman 'gösteri'yi uzatmak adına çoktan kaybedilmiş bir kavgayı destekleyerek yürürüz kıyısında ırmakların. Irmakların kıyısında ismi meçhûl bir kadın kahraman (metinde 'kız' diye geçiyor) bir tedirginliğin 'av sahası'nda gezinse bile hayata ilişkin kaygılarının ve kuşkularının nafile olduğunu herkesin vaktin bir merhalesinde çölün çağrısına yargılı bir kafile olduğunu hatırlayacaktır kulaklarındaki muhayyel 'walkman'den muhayyel bir 'götü kervan kaldır dağlar başında' ilâhisi dökülürken...
"Bakın... Dün zaten ölüydüm... Şimdi yeniden ölürsem hiçbir şey değişmiş olmaz. Oysa bir şey değişmiş olmalı... Hiç değilse bir kişi..."
SEFA KAPLAN
Düşünce yüklü ve arayışçı yaratılarına derin hayranlık duyduğum BALKAN NACİ İSLİMYELİ romanlarımdan Bir Düğün Gecesi ile Hayır...'ın kapaklarına iki tablosunun dialarını vererek bu basımlara büyük bir estetik katkı sağlamıştı. Toplu Oyunlar'ın bu yeni basımlarının kapakları için de aynı alçakgönüllü katkısına sevincimi ifadeye çok az gelecek teşekkürlerimle...
ADALET AĞAOĞLU