"Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?"
(Mü'minun-115 Kıyamet-36)

Bütün bu insanlığa yöneltilmiş bir sorudur ve bu sorunun cevabı da yine yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimde net olarak verilmiştir.

"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım."
(zariyat-56-Bakara-21 Mülk-2)

Hayat beşik ile mezar arasındaki sınav sürecidir. Hayat insana bağışlanmış değil aksine ödünç verilmiştir. Bizler bu dünya misafirhanesinde ev sahibi değiliz kiracıyız zamanı geldiğinde ev sahibi bizleri bu dünya evinden çıkaracaktır. Hayatın gayesi burası değil ötesidir ve öte tarafta insan yüce divanda bu hayatın ve nimetlerinin hesabını verecektir.

Hayat bir askerliktir ölüm ise tehristir. Ne mutlu o insana şu fani dünyada kendini bir misafir bilir ve ona göre davranır Rabbine kulluk eder iki dünyanın mutluluğuna ulaşır.

Unutmayalım: "Ne kadar yaşadığımız değil nasıl yaşadığımız önemlidir" ve "Burada ne ekersek ahirette onu biçeceğiz." Rüzgar ekip fırtına biçenlerden olmak istemiyorsak Rabbimizin emirlerine kulak verip ona ibadet etmeliyiz.