CD 1:

Segah Taksim
Ferahfeza Baş Taksim (Ayinden)
Acem-Aşiran Müşterek Taksim
Saba Müşterek Taksim
Saba Peşrev (Osman Bey)
Saba Seyir
Hicaz - Saba - Ferahfeza Taksim
Müstear Taksim
Rast Seyir
Hüseyni'den Isfahan'a Geçiş Taksimi
Buselik-Aşiran Taksim
Bayati Taksim
Saba taksim
Saba - Ferahfeza - Rast Taksim
Hüzzam'dan Segah'a Geçiş Taksimi
Müstear'dan Uşşak'a Geçiş Taksimi
Saba Baş Taksimi (Ayinden)
CD 2:

Pençgah Baş Taksim (Ayinden)
Segah Taksim
Hicaz Peşrev (Veli Dede)
Hicaz Taksim
Muhayyer-Sünbüle Taksim
Nişabur - Uşşak Taksim
Hicaz Müşterek Taksim
Nihavend Taksim
Saba'dan Rast'a Geçiş Taksimi
Eviç'den Segah'a Geçiş Taksimi
Evcara Taksim
Segah Seyir
Uşşak'tan Hicaz'a Geçiş Taksimi
Segah Taksim 2
Kürdilihicazkar Taksim
Rast Taksim
Segah'tan Rast'a Geçiş Taksimi
Ferahfeza Son Taksim (Ayinden)
Suzidil Taksim
Buselik Saz-Semaisi
Beste: Mutlu Torun

Kısacık bir ömre upuzun bir müzik hayatı sığdıran ve "müziğe adanmış bir hayatın neyde vücut bulan sesi" olan Aka Gündüz Kutbay'ın ölümünün 30. yılında Kalan Müzik iki özel albüm yayınlıyor: Neyzen Aziz Şenol Filiz tarafından hazırlanan "Aşk" albümünde Kutbay'ın bugüne kadar yayınlanmamış icraları "Meşk" albümünde ise usta hanende Kani Karaca ile yaptığı yine yayınlanmamış icraları yer alıyor. Her ikisi çalışma da 2'şer CD ve kitaplı albümler olarak piyasaya sürülüyor...

Aka Gündüz Kutbay (1934 1979) ney'de kadîm tarzın en önemli temsilcisidir. Yaptığı makam etüdleri ve başlı başına birer ders niteliğinde olan meşkleri kendi donanımını eksiksiz ölçüde sağlamanın yanı sıra müziğimizin makam bilgilerini de o güne kadar bilinmeyen pek çok detayla zenginleştirmiştir.

Aka Gündüz Kutbay bir yandan dönemin en önde gelen hâfız ve hanendesi Kâni Karaca (1930 2004) ile gerçekleştirmiş olduğu söz konusu meşklerden derlediği nazarî yapılaşmayı üflediği neye hakkıyla aktarırken diğer yandan herkesin bildiği çoğumuzun kulağında olan makamlar dışında kalan "nâdîde" makamlara duyduğu ilgi Sadettin Heper'le yaptığı çalışmalar neticesinde o güne kadar kokusuna bile âşina olmadığımız meyveler vermiştir. Bu sınır tanımayan ilgisi ve donanımı sayesindedir ki "mutrıb"a çıktıktan kısa bir süre sonra "neyzenbaşı" olmuş ve katıldığı her âyinde bu görevi lâyıkıyla yürütmüştür.

Aka Gündüz Kutbay'ın genel olarak müzik özel olarak ney tutkusunun sadece klasik müziğimizle sınırlı olmadığını bilen bilir. Bu doğrultuda neyde pek çok yeniliği denemiş; Batı müziğinin çeşitli alanlarında konçertodan caza varıncaya kadar pek çok müzik formu ve disiplininde sazının sınırlarını zorlayıp ona yeni ufuklar dolayısıyla da ney musıkimizin gelenekçi yapısına yeni pencereler açmış; Doğu'dan Batı'ya pek çok müzisyenle sadece "gönül neş'esi"ni paylaşmak üzere sahne almış ama ney'ini son nefesine kadar elinden hiç düşürmemiştir.