"Geçmiş zamanlara ait bu gravürleri canlandırırken eski İstanbul'u tanımış olmanın günahını vebalini de yüklenmek lazım geliyor. Anlatılan vakıalarda realist olmak icabeylediğine göre Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi gibi üstadlar, eğer günah ise, bu ma'siyetten (asilik, günah) kendilerini tenzih edememişlerdi. Bu itibarla bu yazılar da bir nevi "itiraf-ı zünüb (günahların itirafı) gibi oluyor."