Batının her türlü teknoloji ile teçhiz edilmiş kültürel saldırganlığına karşı koymak öyle anlaşılıyor ki tamamen imkansız hale getirilmek istenmektedir. Mesela Türkiye gibi ülkelerde kitle haberleşme vasıtaları ve eğitim kurumları saldırgan kültürün merkezleri tarafından ya etkisiz hale getiriliyor ya da tersine bir fonksiyona sahip kılınıyor.
Halbuki kültürel karşı koyuş bir kimlik ve insanlık meselesidir. Kültürel saldırganlığa teslim olan toplum kimliğini yitirir. İnsan "şahsiyetli/kişilikli" olmaktan çıkar. Kültürel saldırıya artık kendi ülkemizde evimizde karşı karşıya olduğumuzu unutmamalıyız ve bu savaşın gerçek boyutlarının farkında olmalıyız.
"Kültürel savaş ve savaş kültürü" Türkiye kültürel savaş alanı'nda kültürel kimliğini yitirmeden var olmak kaygısı çeken ve mukavemet şuurunun unsurlarını biteviye araştırmak durumunda olan bir meslek mensubunun yazılarından oluşuyor.