Anlatılan inanılmaz bir insanın inanılmaz hayat hikâyesidir:
Sarhoşlar serseriler uzayıp giden tren yolları dikimevi askeri hastaneler elektroşoklar kırılmış bütün içme rekorları...
Sonra bir gün 40 yaşını aşmışken tövbe ediş...
Atletizmde ve kayakta rekorların peşi sıra koşmak...
Hiç kimsenin katlanamayacağı eziyetlerde arınış...
Yalnızlıklarına kapanmış Çerkez Anne ile "deli" oğlunun hüzünler dolu acıları ve hikâyeler boyu kahkaha...
Şehirleri kasabaları Doğu'nun ve İç Anadolu'nun...
Sivas Şarkışla Erzurum Sarıkamış Kayseri...
Bunun düşünü gördüm ben:
Upuzuuunnn bir düzlük. Ayağımda mukavemet kayakları gidiyorum gidiyorum gidiyorum... Bir de bakıyorum Ağrı Dağı çıkıyor karşıma... Ağrı Dağı'nın etrafında bir tel örgü... Birkaç kapısı var... Birinden girmek istiyorum bir nöbetçi asker beliriyor tüfengi doğrultuyor...
"Yassak!.."
Dağa bakıyorum en depesinde mermerden üç basamak... Parlıyor beni çekiyor canım gidiyor... Öteki gapısından girmek istiyorum alacalı ayu gibi Kangal itleri... Gıırrrr! Gırrrr! hırlayıp diş göstertiyorlar.
Öteki gapıdan girecem ahali toplanmış alay ediyor "Deli aleyhi şuna bakın goca herif utanmadan goşuyor" yol vermiyorlar...
"Deli deli..." Yaşadıklarımın aynen düşünü görmüşüm efendi! Aynen!