Köy, matemi içinde, Kezban'ı düşünüyordu. O ne olacaktı? Hısım akrabası yoktu. ''Everelim,'' diyorlardı.
Yörük Hoca'nın ölümünden daha bir ay geçmemişti. Hacı Durmuş, öksüz kalan kızı evine çağırttı. Ona, bin dereden su getirerek evlenmesi gerektiğini anlattı.
Ama Kezban soğukkanlılıkla:
- Amca, ben babamı vuranı hükümete tutturmadan kocaya varmam, dedi.
- Hangi hükümete kızım?
- Kasabadaki!
- Bulmaz kızım...