Avusturya ve Viyana tıpkı küçük Hollanda gibi çağdaş mimarlık bağlamında cüsseleriyle kıyaslanamayacak kadar büyük öneme sahiptirler. En azından Barok çağdan bu yana Viyana Avrupa'nın mimarlık başkentlerinden biri. Ama asıl atılımını 19.-20. yüzyıl dönemindeki modernleşme dönemecinde yaptığı söylenebilir.Kentin köhne bir aristokrasi ile onun hantal yönetim mekanizmaları arasında sıkışıp kalan yeni burjuvazisi sözü edilen aralıkta kendi varlığını ortaya koymak için müthiş bir çaba göstermiştir.