Can Yücel; hınzırdır muziptir içlidir 'ser'hoştur 'ser'şairdir. En az şiirleri kadar yaşadıkları da söyledikleri de şarabîdir. Can Yücel en ümitsiz koşullarda bile üzümden şarap şaraptan şiir yapmayı bilen zekâyı ve şiiri bir şarap gibi kadehlere doldurup sunma inceliği gösteren derin bir insan sevgisidir. Can Yücel şiirini bilmeyenlerin bile en az bir anekdotundan haberdar olduğu toplumda Neyzen Tevfik gibi Şair Eşref gibi bir yeri olan cid'TİY'e aldığı hayatı bir rivayet gibi anlatılan bir söz ve ses tiyatrosudur. Can Yücel derin hüznünü müthiş alaycılığı ve şiirinin ayrılmaz öğesi argoyla dengeleyen hatta gizleyen devrimci bir romantik "menfi bir TİP"tir. Can Yücel yazdıklarında en ağdalı ifadelerden en acılı ağıtlara; en sert sokak ağızlarından en yoğun sevda ve sevgi şiirlerine; zekâ parıltılarından en yalın en sade söyleyişlere kadar her şeye yer veren öfkeyle sevgi arasında çırpınan "güzel bir çelişki"dir. Can Yücel argoyu ve küfrü bir arınma işlemi olarak gören; ironi zekâ patlaması aforizma türü söylemlerin egemen olduğu metinlerden "yazınsal meddah"lığa doğru evirilen bir şiir yolculuğudur.
Dokuz bölümden oluşan bu çalışmanın ilk iki bölümünde Bir Can Yücel Portresi oluşturulmaya çalışıldı. Portrede ilkin "Can Yücel'in Hayatından Kesitler Görüntüler"; ardından "Can Yücel'in Poetikasına Genel Bir Bakış" yer aldı. Diğer bölümlerde Can Yücel'den "İncelikler"e yer verildi.