Nihat Genç, bu sefer daha sakin, onu fazla coşturan şeyi yapıyor: İnsanların, gerçek insanların hikâyelerini anlatıyor. Küçük insanları kahraman gören bir görüşle... Yokluktan yoksulluktan, çirkinlikten, hoyratlıktan, kötülükten bir acayip "iyi" enerji üreterek... Hayata tutunma yorgunluğunu, varolma hüznünün verdiği tuhaf azmi, boşvermişliğin coşkusunu, sessiz sedasızlığın kendine has geveziliğini anlatıyor. Onun yazarlığındaki marifet, bu saklı cevherleri, bu olağan mucizeleri bulup çıkartabilmek değil mi zaten? Nihat Genç, bu kitapta, en iyi yaptığ işi yapıyor...