Benim adım Jacks Hawkins. Anlatacaklarıma belki inanmayacaksınız ama, gerçekten yaşadım ben... Ailemle birlikte, Amiral Benbow Hanını işletiyorduk. Bir öğleden sonrasıydı. Sağ yanağında derince bir bıçak izi olan, iri yarı bir adam hanın kapısında belirdi. Benim de serüvenim başlamış oldu.Yüzünde yara izi olan adam, uzun boylu, iri yapılı birisiydi. Üzerinde kirli bir denizci giysisi vardı. Yağdan yapış yapış olmuş saçları, yakasına dek uzanıyordu. Elleri yara içindeydi. Tırnakları uzun, içi pislik doluydu. Hanın kapısında durmuş, şöyle bir şarkı tuturmuştu:-Ölünün sandığı başında tam on beş gemici, Yoo, hoo... hoo bir şişe de rom negrita..."