Dev ağaçların tepeleri öylesine içiçe geçmişti. Güneşin en parlak olduğu sıralarda bile, ağaçların dibine hiç ışık düşmüyordu. Yine de çeşitli kuşlar cıvıltıyla dalların arasında uçuşuyordu. Burası, on üçüncü yüzyılda Sherwood Ormanı, İngiltere'nin cennet köşelerindendi.Ormanın gölgeli yolunda kararlı adımlarla ilerliyen genç ve yakışıklı adam farkedilmek için, insanın çok duyarlı gözleri olması gerekti. Çünkü adamın üstündeki giysiler, ormandaki ağaçlar gibi yemyeşildi. Genç adamın bir elinde uzun bir yay, öteki elinde de on tane ok vardı.