Yazar, bu eserinde insanın varoluşunun, evrende sonsuz bir yalnızlık ve hiçlik değil, aksine aşkla ışıldayan dev bir sevgi yumağı olduğunu ve özellikle anne sevgisiyle, tüm kâinatta insanlık ve varoluşun özünün edebi ışığa yani Yaratan'a doğru aşama aşama aydınlandığını anlatıyor. 'Annemi Düşlerken' de yazar, anne sevgisi ve yeryüzündeki insanlara, hayvanlara, canlı cansız tüm varlıklara sevgiyle, merhametle ve hoşgörüyle yaklaşılması gerektiğini vurgularken, karanlıktan uzaklaşmak, hayatı bütünüyle ve doya doya yaşayabilmek için kıskançlık, kin, intikam gibi duygulardan ruhumuzu arındırarak, bizi sevgiyle hoşgörüye, tevazuya ve toplum içinde birbirimizi saymaya davet ediyor.