Ulu orta savunmasız bir haykırıştır aşk
Kendi kendini ele veren korkusuz bir devrimcidir
Elleriyle toprağa gömmeye hazırdır gurur ve kibri
Huzur merdivenlerinin basamaklarını bir bir kırandır
Kendisiyle tanışanlara kocaman bir tokadı yapıştırandır
Ayrılık şarkılarını sevda türküleriyle karıştırandır
Kendi güneşini kendi doğuran yepyeni bir gündür
Denizi deniz yapan inişli çıkışlı hırçın dalgalardır
Sevinçli insanlar görme yanılsaması çoğul bir mutluluktur
Bir çift yürekte bir tek dünya olabilme tekilliğidir
Susuz toprakların beklediği sonsuz bereket yağmurudur
Binlerce güvercin kanadıyla uçan iki kişilik bir barıştır
Tanrıya bile ihtiyaç duymaksızın özgürce yaşamaktır
Bazen bir anne gibi sevmek ve bir baba gibi korumaktır
Sebepsiz şiirleri kimsesizlikten kurtarmaktır
Bile bile lades ya da hepten vazgeçmektir
Ferman padişahınsa dağlar bizim diyebilmektir
Gülmek ağlamak ve en çok da umut etmektir
İlk yaz çiçeği olup dallara düşmektir
Kimi zaman zemheride üşümemektir
Paris'tir Venedik'tir İstanbul'dur
En çok da Che'nin ve Fidel'in Küba'sıdır