Bir pazarlamacı olan Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendisini yatağında büyük bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Odasına baktığında her şey normal göründüğünden olanları unutmak için uykusuna geri dönmeye karar verir. Yan dönmeye çalışsa da yeni vücudundan dolayı bunu yapamayacağını sırtını sert bir şekilde kabuk bağlamış olduğunu fark eder. Karnını kaşımayı denediğindeyse de dokunduğu birçok yeni bacağından tiksinir.
     Sıkça seyahat etmesi gereken bir satış elemanı olarak hayatının ne kadar zor ve sıradan olduğunu ebeveynleri ve kız kardeşlerinin kendi gelirine fazla bağımlı olmasından ötürü işten ayrılamayacağını düşünür.
     Gregor insan gibi düşünüp hissetmeye devam ediyor olsa da ailesi tarafından odasında hapsedilerek herkesten gizlenir. Kız kardeşi ailesine Gregor'dan kurtulmaları gerektiğini yoksa hepsini mahvedeceğini söyler.
     Babası hemfikirdir Gregor'un onları anlayabileceğini ve kendi isteğiyle ayrılması gerektiğini söyler. Gregor gerçekten de anlıyor ve yavaşça yatak odasına geri dönüyor. Ailesini kendi varlığından kurtarmaya kararlı olan Gregor ölüyor.
     Hayatın normal akışı içerisinde ortaya çıkan bu değişiklik aslında Franz Kafka'nın toplumda var olan kalıplaşmış düzene bir başkaldırısıdır. Toplumdan farklı olan insanların dışlanışını da bu yolla oldukça başarılı bir yöntemle eleştirir. Kafka'nın bu başyapıtı çok geçmeden klasikler arasında yerini almış ve Kafka'nın ününü de günümüze kadar taşımıştır.