Bu kitap, viyola tarihini merak edenler açısından önemli bir kaynak olma iddiasını taşımaktadır. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar viyolanın her türlü gelişimini ayrıntılı bir şekilde ele alan yazar, kolayca anlaşılabilir akıcı bir dil kullanmıştır.
Yazar, Tertis'i milat kabul ederek viyola tarihini Tertis'ten öncesi ve sonrası olarak ayırmış, çalgının yüzyıllar içerisindeki gelişimini incelemiştir. Kitapta, önce viyolanın tarihçesi, sonra da çalgı yapımı açısından gelişimi anlatılmıştır.
Bu kitabın okuyucuları, viyola tarihi hakkında bilgi edinmenin yanı sıra, Tertis'in müzik tarihi açısından da ne kadar büyük bir sanatçı ve düşünür olduğunu anlayacaklar; viyolayı âdeta yeniden keşfederek müzik sanatının hizmetine sunduğunu açık bir şekilde göreceklerdir. Gerek çalgıcılık, gerek repertuvar, gerekse pedagojik açıdan viyolaya üstün katkıları olan Tertis'in, 20. yüzyılın kilometre taşlarından biri olduğu, bu kitaptaki bilgiler ışığında ortaya çıkarılmıştır. Dolayısıyla yazar, Tertis'i merkeze alarak çok doğru bir tutum sergilemiş ve bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenleri en güzel şekilde aydınlatmıştır.
Viyola üzerine yazılmış önemli bir kaynak ve rehber olarak düşündüğüm bu kitabı her müzisyenin okumasını diliyorum.

Piyanist ve Besteci
Doç. Oytun Eren