2001 yılının Şubat ayında Türkiye yine tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadı. Krizin nedenlerini ve sonuçlarını iktisatçılar tartışıyor. Güler Kömürcü ise bu krizin ardındaki yolsuzlukların ÇETE'lesini tutmuş bir gazeteci... Kriz patlak vermeden önce Kömürcü'nün üzerlerine gitttiği yolsuzluk aktörleri birer "saygın ve değerli" işadamı siyasetçi ve bürokrat olarak tanınan kimselerdi. Ve Kömürcü örneğin Türkiye kara para mafyasıyla - siyasetçisiyle bağlantısını herkesten önce ele almış; medyamızın ünlü isimlerinin hiç dikkatlerini çekmediği bir dönemde kamuoyuna sunmuştu. Bu kitapta ayrıca; Hayyam Garipoğlu'nun bir garip öyküsü.... Kara paranın "tekstil" ile ilgisi...
Korkmaz Yiğit ve Demireller ilişkisi... Erol Evcil dosyasının kilit soruları... Hikmet Uluğbay - Egebank bağlantısı... Hüsamettin Özkan'ın kayınvalidesi... Ali Şener ve iş ortağı Nevzat Ak'ın orman arazisi operasyonunun ayrıntıları... Mavi Akım masasındaki gazeticiler... gibi "mâlum" konular yanı sıra; Etibank'a el konulmasından sonra kayıplara karışan Şükrü Karahasonoğlu nasıl "pantolon haczi" yaptırdı? Türünden soruların yanıtlarını bulmakda mümkün...

Aslında anlatılan bildik bir hikaye: Biri tutmuş biri pişirmiş biri yemiş öteki de "hani bana?" demiş....
Ancak Güler Kömürcü bu kitabıyla yalnızca dünün değil yarının da olası fotoğrafını çekiyor...