İnsanlık tarihi boyuncu varlık kendini tanımaya çalışmalıdır. Hiperborluların ta kendisiyiz. "Ne karadan, ne sudan gider Hiperborlulara çıkan yol": Pindar bile, kendi zamanında, insanlık hakkında bu kadarını biliyordu. Kuzey'in aşan bölgelerde, ölümün ötesinde hayatımızı, sevincimizi ve daha bir çok şeyi... Keşfetmiştik biz; çizgiyi biliyoruz; labirentte binlerce yıl geçirerek bu bilgiyi edindik. Başka kim bulmuştu? Bu tembel barış, korkakça yaklaşımlar, çağdaş tüm erdemli kirliliği bizi böyle hasta etti. Her şeyi "anladığı" için "affeden" bu hoşgörülü ve geniş yürek bizim için bir Siroko'dur. Çağdaş erdemler ve diğer güney rüzgarları arasında yaşamaktansa buzullar içinde yaşamak daha iyidir! Yeteri kadar cesurduk: Ne kendimize, ne başkasına acırdık ama uzun süre boyunca cesaretimizi nereye yönlendire­ceğimizi bulamadık. Kederlendik; bize kaderciler dediler.
Trakya'nın kuzeyinde yaşayan, bozulmayan mutluluk ve kalıcı gençlik isteyen mitolojik insanlar.