Niyâzî-i Mısrî hazretleri şeriat, tarikat marifet ve hakikatte kemalat sahibi olup, divanında geçen ilahilerin büyük bir kısmı marifet ve hakikat üzeredir.
Niyâzî-İ Mısrî hazretlerinin çoşkun, akıcı, cezbeli üslubu ile dile getirdiği divanında her mısra o kadar net ifadelerle anlatılmıştır ki, Yunus Emre'nin 13. Yüzyılda tutuşturduğu mânâ çerağını ondan dörtyüzyıl sonra yeniden şahlandırarak Hakk nefesini Anadolu topraklarında aleme aşikâr etmiştir.