Ertesi sabah Mitka her zamankinden erken kalktı. Doru atı sulamak ve yıkamak için Don'a indirdi. Kalkerli kurumuş toprak doru atın toynakları altında hışırdıyor un gibi dağılıyordu. Mitka hayvanı su kenarına indirdi yularım çözdü kendi de giysilerini çıkardı. Sabahın puslu rutubetli havası tüylerini diken diken etti. Uzaklardan suyun öbür yanından gelen ulumayı dinledi. Suya balıklama dalarken sabah ayazından ürperdi.
Aklına evleri ve babası gelince tüm neşesi bir anda dağılıverdi. Alan sırtında büzülmüş bir durumda eve döndü.
Eve gelirken düşünüyordu: "Feodor şimdi Bolşevikler'in yanına varmıştır herhalde. Kızıl Muhafızların yanında çarpışıyordur. Ben de Bolşevikler'in tarafına geçsem... Feodor onların haklı olduklarım söylüyor. Evet onlara geçmeliyim. Babam derimi yüzer benim."
Merdivenin dibinde hayvanın yularım çıkardı sessizce eve girdi. Babası içerden bağırdı:
"Neden aygırı götürüp yıkamadın?"
O anda ocağın yanında taş gibi duran annesiyle Mitka göz göze geldi. Yüreği sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Basım Yılı:2014
- Baskı:1
- Sayfa Sayısı:292
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:13,5 x 20
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak
- ISBN-10:6053243090