1976-1980 yılları arasında devrimci mücadelenin yükseldiği dönemlerdi. Öyle anlatıldığı gibi bir sağ-sol çatışması değildi yaşananlar. Faşist devletin ezilen yoksul sömürülen insanlara saldırısı vardı. Devrimci mücadele içinde farklı hareketlerden olan insanlar vardı. Bu insanların kişisel menfaatlerini geri plana iterek hataları eksiklikleri olsa da canla başla insanların üzerindeki sömürünün kalkması eşit koşullarda bir yaşam sağlanması paylaşması birlikte hareket etmesi ve insani değerleri taşıyan ne varsa uygulanması vardı. Bunun için bir çok devrimci kendi bedenini faşizme karşı siper etmiştir.
12 Eylül1980 askeri faşist darbesi ile işkencehaneler cezaevleri askeri cezaevleri dolup taşmıştı. Devrimciler idam sehpalarına çıkartılıyordu. Şubelerde cezaevlerinde işkence sonucunda ölen devrimciler her türlü insanlık dışı uygulamalarla iç içe kalıyorlardı. Her yerde devrimci avı başlatılmıştı. Her yurttaş potansiyel birer suçlu sayılıyordu. Bir dönem böyle geçti ama insanlarda ağır izler bıraktı.
Şu an yapılması gerekenlerden bir tanesi: 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi öncesi ve sonrası dönemleri yaşayanların tanık olanların gelecek kuşaklara yaşadıklarını aktarması gerekliliğidir. Sistemle özdeşleşenler 12 Eylül 1980 askeri faşist dönemini kulaktan dolma yazılarla allayarak pullayarak romanlaştırdılar. Bu yazar tayfası her iktidar döneminde halkın ve halkların sorunlarına değinmediler.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Baskı:1
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:13,5 x 21
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak
- ISBN-10:6056234486