Bu kitap, Bedrettin'in Varidatı'nın tercümesidir.
Varidat: Kalbe gelen içe doğan ve insanın gönlüne düşen (varid olan) şey demektir ki daha ziyade çoğul olarak "vâridât" şeklinde kullanılır. Tasavvufçulara göre, onun yolunda olanlara "Cenap-ı Hakk"ın özel bir teveccühü, bir iltifatı, bir hediyesi ve bazı hallerde hususi bir bilgilendirme ve irşasıdır ki, buna, hak yolcularının her şeyi doğru görüp doğru değerlendirmeleri için zaman zaman onların iç dünyalarında tecelli eden "envâr-ı sıfât" veya "envâr-ı esmâ" demek de mümkündür.
Alem-i Emr: Arşın üstünde olup, madde olmayan, ölçülemeyen ve herkesin anlayamayacağı âlem. Buna, âlem-i melekût ve âlem-i ervâh (rûhlar âlemi) ve mekânsızlık âlemi de denir. Alemi emrde sırayla; kalb, rûh, sır, hafi, ahfâ denilen beş latife (makam, mertebe) vardır. Alem-i halkın ötesi, âlem-emrdir. (İmam-ı Rabbani)
İlimlerin hepsi his yolları ile değildir. Bir kısmı da âlem-i melekûta aittir. Bu dünya için yaratılmış olan hisler, âlem-i melekûtun bilinmesine perde olurlar. Onlardan kurtulmadıkça aslâ o âleme yol bulunmaz. (İmam-Gazâli)