Dezavantajlı gruplara ilişkin problemlerin ulusal sınırların ötesinde evrensel boyut kazandığı bir gerçektir. Ülkeler toplumun yaşam standartlarının gerisinde olan bu insanların diğer bireylerle eşit fırsatlara erişebilmeleri için birtakım yasal düzenlemeler yapmaktadırlar. Ancak hukuki düzenlemelerle birlikte zihinlerdeki olumsuzlukların da bertaraf edilmesi gerekmektedir. Dezavantajlı bireylerin hayata tutunma çabaları bazen trajik ve dramatik bir şekilde son bulabilmektedir. İnsanlık aleminin bir üyesi olarak hepimizin bu tür olaylar karşısında birtakım sorumluluğu olduğu yadsınamaz. Herkes kendi uzmanlık perspektifinden bu tür sorunlara çözüm bulmada çaba sarf etmelidir. Sosyal bilgiler eğitiminin temel amaçlarından birisi de bireyin toplumsal bütünleşmesini sağlamaktır. Bu bağlamda bireysel farklılıkların farkında olunması birey ile toplum arasındaki bariyerlerin kaldırılması gerekmektedir. Bu kitap ile dezavantajlı gruplar ve sosyal bilgiler ilişkisine dikkat çekilmek istenmektedir. Bu kapsamda dezavantajlılık ile ilgili temel kavramlar ve bazı dezavantajlı gruplar hakkında bilgi sunulmuştur. Bununla birlikte önü alınmadığında dezavantajlı grupların sebep olabileceği toplumsal riskler ve çözüm yolları sosyal bilgiler eğitimi perspektifinden ele alınmıştır. Ülkemizde ve dünyada sosyal problemlere duyarlı bir toplum oluşturma ümidiyle...