Sermaye açısından tamamen global olan bir dünyada kendi dolaşımını en çok kar gördüğü yere kaydıran yeni dünya düzeni bizim çocuklara da tezgah kurma fırsatı vermişti. Emek ise bir türlü global olamıyor, soğukta elleri morararak, dörtbuçuk Dolar'a gaz basıyordu. Aşağılık bir yalanla globalleşme diyorlar. Sınırlar ortadan kalkmış. Doğru onlar ellerini kollarını sallayarak, istedikleri memleketlere ceplerindeki yeşil, kırmızı vb renklerdeki biz sizin düzeninizin koruyucusuyuz anlamına gelen pasaportlarla uçuyorlar. Başbakanlar, devlet başkanları, bakanlar, işadamları... Bunların hepsi global ama bizim gibi sıradan insanlar bir türlü globalleşemiyor, tel örgülü yerlerde kendilerini bulaşıcı bir hastalıktan ya da benim anlayamadığım bir nedenden dolayı korumaya almış elçilik görevlilerine bir sürü yalanlar söylüyor onların o kutsal, dokunulamaza, sorgulanamaz, eleştirilemez, tek taraflı anlaşmalarla yani dayatmalarla güvenceye alınmış, vizenin verilememesinin hiçbir biçimde sorgulanamadığı mülakatlarda rezil olmaya devam ediyorlar. Bize de öğretin siz nasıl global oldunuz? Kimlerin kanına girdiniz ki bu kadar kolay sınırlar arası uçabiliyorsunuz.