Vuslat Aylık Eğitim ve Kültür Dergisi Sayı:189 Mart 2017
Vuslat Dergisi Mart sayısında toplumsal gündemin nabzını tutuyor. İnsanların birbirlerini ötekileştirdiği dışladığı yok saydığı ve bunun neticesinde şiddetin zirveye tırmandığı bir süreçte Vuslat dergisi Kur'an ve Sünnet ışığında birlikte yaşama sanatına dikkat çekerek birlikte yaşamanın ipuçlarını dosya konusu olarak sunmaktadır.
Fıtratın Korunması Toplumun Korunmasıdır
Sosyoloji toplumları bütün boyutlarıyla inceleyen bir bilim dalıdır. Toplumları inceleyen şahsiyetlere ise sosyolog denilmektedir. Gerek Müslüman sosyologlar gerek batılı sosyologlar toplumlar üzerinde ilmî ve bilimsel araştırmalar yapmışlardır. Bunun içindir ki sosyoloji çok önemli bir alandır. Müslümanlar sosyoloji hakkında bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Çünkü Müslümanlar toplumların ıslahı için çalışan davetçi şahsiyetlerdir.
İslâm evrensel bir dindir. İslâm'ın hedef kitlesi yeryüzündeki bütün toplumlardır. Dolaysıyla İslâm'ın sosyoloji ile bir bağı bulunmaktadır. Bilindiği üzere İslâm fıtrat dinidir. Fıtratın korunması toplumun korunmasıdır. Toplumun korunması demek devletin korunmasıdır. Bu şekilde devletin yönetim mekanizmasının insan fıtratına ve İslâm'a aykırı olmaması gerekiyor. Müslüman toplum bilimciler İslâm'ı insanı ve devleti bir arada tutarak neticeye gitmeyi hedeflemişlerdir. Çünkü bu üç unsur bir toplumun temel taşıdır.
Kur'ân Topluma ve Toplum Hayatına Büyük Önem Vermektedir
"Sizden hayra çağıran iyiliği (ma'rufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır." (Âl-i İmran 3/104)
"Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız" (Bakara 2 /148)
Temiz Bir Toplum Demek Temiz Bir Devlet Demektir
Bilindiği üzere insanoğlu cemiyet halinde yaşayan bir varlıktır. Birlikte yaşayan insanların ve toplumların birbirlerinden etkilenmemesi mümkün değildir. İnsanoğlu etkilenen etkileyen ve etki altında kalan bir varlıktır. Böyle bir fıtrata sahip olan insan iyiden de ve kötüden de etkilenir.
Eğer bir toplumda şiddet hırsızlık terör aile içi problemler ahlâkî çöküşler gibi olumsuzluklar olabildiğince fazlaysa kişinin o kötü davranışlardan etkilenmesi çok kolaydır. Yine eğer bir toplumda adâlet huzur saygı güven güzel ahlâk vs. durumlar hâkimse insanın onlardan etkilenmesi mümkündür.
İslâm davetçileri davette bulunduğu toplumu iyi analiz etmesi gerekiyor. Temiz bir toplumun inşâsı için çalışmak gerekiyor. Çünkü temiz bir toplum Allah'ın razı olduğu erdemli bir toplumdur.
Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah temiz olanları sever" (Tevbe 9/108)
Büyük Sosyolog İbn Haldun'u Örnek Almalıyız
Her bir Müslüman davetçi aynı zamanda toplumu tahlil edip onun hükmüne göre davranan bir sosyolog durumundadır. İslâm Sosyoloji denildiğinde tarihteki en önemli temsilcisi kuşkusuz İbn Haldun hatıra gelir. Çağımızda yeniden İbn Haldun'ların yetişmesi gerekiyor. Bunun için sosyoloji de diğer bilimler gibi İslamlaşması gerekir. Sosyolojinin hedeflediği sosyal yapıyı İslâm bakış açısıyla ele alıp ilkelerini çerçevesinde incelemek gerekir.
Dergide Yazısı Olan Yazarlar
Prof. Dr. Sami Şener Prof. Dr. Celalettin Vatandaş Prof. Dr. Ejder Okumuş Prof. Dr. Kadir Canatan Prof. Dr. Mustafa Aydın Abdullah Dai Hüseyin K. Ece Ahmet Varol Seyfulislam Çapanoğlu Abdrurrahman Kayacan İbrahim Dönertaş...
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Baskı:1
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:19 x 27
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak