Kıbrıs yüzölçümü açıosından belki çok büyük bir ada değil fakat stratejik konumu açısından çok önemli bir ada. Bronz çağından bu yana Doğu Akdeniz'de egemenliklerini kurmak isteyen bütün güçler adayı ele geçirmek için yarışmışlar. Orta Doğu'da petrolün bulunmasından sonra adanın nemi daha da artmış. Kitap Kıbrıs'ın M.Ö 10000 yılından 2004'te AB'ne üye oluncaya kadar uzanan tarihine bir bakış olanağını sunuyor.
Ada yüzyıllar boyunca bir çok kültürün buluşma noktası olmuş. Kendine özgü karakterini yitirmeden çevredeki kültürlerden gelen kültürel etkileri özümlemeyi başaran Kıbrıs'ta çok ilginç bir kültürel doku oluşmuş. Bu dokuyu daha iyi tanıma olanağını buluyoruz.
Güzel doğası ve kıyılarıyla Kıbrıs her zaman turistlerin ilgisini çeken bir ülke olmuştur. Yazarla birlikte Roma hamamları ve spor alanıyla ünlü Salamis'i Lefkosia (Lefkoşa) Famagusta (Mağusa) gibi efsanevi kentleri bu kentlerdeki Ortaçağ ve Osmanlılar döneminin görkemine tanıklık eden katedralleri kilisileri ve öteki mimari yapıları gezebiliriz. Ayrıca genellikle turistler için hazırlanmış kitaplar ve rehberlerde yer almayan manastırları baş döndürücü yükseklikteki şövalye kalelerini Troodos Dağları'nın yeşilliği içine gizlenmiş ve çok eski fresklerle donatılmış kiliseleri de dolaşabiliriz.
Kıbrıs sorunu iki toplum arasında karmaşık bir sorundur. Kitapta adayı hala  ikiye bölen çatışmanın arkasındaki nedenlerin daha iyi anlaşılması doğrultusunda da gerekli açıklamalara yer verilmiştir.