Ebu Nasr Mehmed bin Mehmed bin Tarhan bin Uzluğ el- Fârâbî (870-950)'nin temel yönetim (siyaset) görüşlerini ve günümüz demokrasi anlayışları ile karşılaştırılması konusunu yüksek lisans tezi olarak aldım. Bu çalışmayı yaptığım yıllarda Farabi üzerine ülkemizde yeterince çalışma yoktu. Bu şartlarda çalışmaya başladım ve 1996 yılında bitirdim. Tezimin konusunu ilgilendiren birinci ve ikinci elden kaynaklara ulaştım. Türk yönetim düşüncesinin kalın çizgileri Fârâbî'nin yönetim bilgeliğinin temelini oluşturmuştur. Fârâbî'nin el-Medinetü-l Fazıla ve Siyâsetü-l Medeniyye adlı eserleri Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'inden (1070) Kaşgarlı Mahmut'un 1072 yılında kaleme almaya başladığı Divanü Lügat-it-Türk'ünden Nizâmü-l Mülk'ün Siyâset-Namesi'nden (1078) ve Maverdi'nin Ahkâmu's-Sultâniye'sinden (1035) yaklaşık yarım asır önce kaleme alınmıştır. Ülkemizde yönetim bilgeliği konusunda yapılan akademik araştırmalarda Ege ve Yunan bilgelerinin kitaplarına başvurulurken Fârâbî'nin bu eserleri gözden ırak tutulmuştur. Yine Türk Yönetim düşüncesi üzerine akademik çalışma yapanlar da: Fârâbî'yi Türk yönetim düşüncesi içerisinde değerlendirmemişlerdir ya da O'na çok az yer vermişlerdir. Bunlara ek olarak bir de ülkemizde Thomos More'nin 1516 yılında kaleme aldığı Utopia adlı kitabına dayanılarak Fârâbî'nin siyasetle ilgili adı geçen eserlerine "utopya" (gerçekleştirilmesi imkânsız olan) gözüyle bakılmıştır.

Fârâbî'nin yönetim bilgeliğini daha iyi anlayabilmek için "Türk Yazıtları"" Türk Destanları" ve "Türk Mitolojisi"'inden yararlandım. Fârâbî'nin görüşleriyle bu kaynaklardaki görüşleri zaman zaman karşılaştırdım. Ancak itiraf etmeliyim ki; bilge bir insanın düşünce sistemini bir bütün olarak kavrayıp ortaya koymak çok yönlü bir ekip çalışmasını gerektirmektedir. Bu nedenle bireysel olarak yaptığım bu çalışmanın bütün dikkat ve çabalarıma rağmen eksik kalacağının farkındayım. Böyle olmakla birlikte tüm noksanlıklarına rağmen bu çalışmamın kendi alanında özgün bir çalışma olduğu kanaatine ulaştığımı da arz etmek istiyorum.