Serçe Edebiyat Dergisi Ocak-Şubat Yıl:2 Sayı:13 2018
Şu koca dünyadan gördüğümüz bir avuç toprak
Topraktan doğrulduk önce ilk nefesi aldık ve ilk su aktı bedenimizden. Sonra biraz büyüyünce aynalara koştuk. Sonrasını hepimiz biliyoruz kaçınılmaz sondur toprak.
Kaçınılmaz bu yüzden unutulur. Unutmak çaresizliğin en güzel kanıtıdır çünkü hin bir kaçıştır. Biz sürekli kaçıyoruz topraktan. Betonlar üzerine demirler yığıyoruz. Eskiden en azından mezarlıklarımız vardı yol üstlerinde toprağı unutmayalım diye. Şimdi onlar da yavaş yavaş şehir dışına taşınıyor üstelik mezarlıklar da toprak değil artık. Çok katlı ve betonlu mezarlara gömülüyoruz büyük şehirlerde. Sadık yardan bu kadar uzak bırakılmak reva mıdır insana?
Toprağı özledik. Büyük şehirlerde toprağa dokunabilmek artık mümkün değil. Eskiden biliyoruz ki kasapların bahçe işleriyle uğraşması gerekirdi. Bu psikolojinin de kabul ettiği bir durumdur toprak insana iyi gelir içinden vahşiliği alır ehlileştirir. Hatta şöyle diyelim:
Toprak evdir toprağa dokunan evcilleşir.
Bugün mesela çiçekçi çocuklar var ve onlar yüreğimizi acıtmıyor. Çünkü bahçemizde çiçekler yok biz dokunmadık hiç çiçeğin toprağına. Dokunsak anlardık bir çocuğun çiçek satmaktan daha güzel uğraşları olması gerektiğini.
Ah! Dikenler değil çiçekler de acıtıyor artık yüreğimizi.
Zaten yüreğimiz acımakla meşhur bu garip dünyada. Toprakla başlayıp toprakla biten yolda sürekli yoruluyoruz. Yol boyunca savaşlar seyrettiyorlar çünkü bize cinayetler ve hırsızlıklar. Biz bakmamakta ısrar ediyoruz. Yorulmamız bunları gördüğümüzden değil bunlarla mücaadele etmekten. Onurlu bir yorgunluk yani cesur ve asil bir yorgunluk. Yorulacağız fakat değişecek. Değişmese de biz seyircilikten sıyrılmış olacağız. Çünkü seyir sorumluluk demektir. Gördüklerimizden yani gösterilenlerden mesuluz. Biz onları bir kenara iteceğiz şimdi. Bu koca dünyanın aslında bir avuç topraktan fazlası olmadığını söyleyeceğiz bir avuç toprak için öldürmeyeceğiz yıkmayacağız kırmayacağız. Toprağın altını unutmadan yaşayacağız şu koca dünyada bir avuç topraktan fazlasını görmeyeceğiz fazlası için yapılan tüm kötülüklerle mücaadele edeceğiz.
Zarifoğlu gibi diyeceğiz:
"Ne kadar zamandır buradayız şu koca dünyadan gördüğümüz bir avuç toprak."
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
- Basım Yılı:2018
- Sayfa Sayısı:32
- Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Ebat:21 x 29,7
- Dil:Türkçe
- Cilt Durumu:Karton Kapak