İmar Kanunu Geçici 16. maddesi sadece idare ve ceza hukuku açısından ibaret olmayıp bu düzenlemenin birçok hükmü kişiler arasında başkasının özel hukuk sahasını ilgilendiren yükümlülük ihlallerine de uygulanma imkânı bulunmaktadır. Bu düzenlemenin amacı her ne kadar imar barışını sağlamak olsa da sosyal barışın bozulmaması yolunda olası uyuşmazlıkların Medeni Kanunumuzda yer alan eşya ve borçlar hukuku ilkeleri gözetilerek ele alınması gerekecektir.

Bu çalışma İmar Kanunu Geçici 16. maddesi ve buna bağlı olarak yürürlüğe giren tebliğin doğal olarak kazuistik metot ile bütün olasılıklara düzenleme getiremeyeceği açıktır. Teknik ve hukuki açıdan İmar Barışı yolunda yapı kayıt belgesi edinmek isteyen kişilere ve bu yönde başvurular karşısında idarenin gerçekleştirmesi gereken işlemlerde çeşitli olasılıklara dayalı olarak çözüm üretme amacıyla kaleme alınmıştır.