Tarih eğitiminin toplumsal barışa hizmet edecek bir anlayışla yürütülmesi; müfredatın ve ders araç gereçlerinin öğrencilerin ezberden uzaklaşarak analiz ve yorum yeteneklerini geliştirebilecekleri bir biçimde hazırlanması Tarih Vakfı'nın en temel gündemlerinden biri olagelmiştir. Tarih Vakfı Eğitim Komisyonu üyeleri Zeynep Adıgüzel Fırat Güllü Erol Köroğlu ve Nalan Balcı'nın hazırladığı Eylül 2019 dosyası final oturumu mayıs ayında ENKA Okulları'nda gerçekleştirilen "Toplumsal Tarihe Bireylerin Yaşamlarından Bakmak: Tarihi Eleştirel Olarak Anlamada Yaşam Yazınının Önemi" projesine odaklanıyor. 2014 yılında bir grup lise öğretmeni ve öğrencisinin inisiyatifi ile başlatılan ve gençlerin tarihi farklı perspektiflerden tartışmasını hedefleyen tarih eğitimi atölyelerinden oluşan Gençler Tarih Yazıyor projesi geçtiğimiz mayıs ayında tamamlanan ayağında yaşam yazınını konu aldı. "Genç birey; anı yaşamöyküsü ve özyaşamöyküsü ya da günlük gibi bir yaşam anlatısı kaynağı ve bunun ardındaki öznenin sesine aynı anda hem empatik hem eleştirel biçimlerde yaklaşabilirse sorgulayıcı ve çözümleyici bir tarih bilinci oluşturmaya başlar" düşüncesinden yola çıkarak gerçekleştirilen proje öğrencilerin belirli bir olay ya da döneme dönük yaşam anlatılarına yoğunlaşmalarına ve bunların tarih ders kitaplarındaki anlatımdan ne yönlerden ayrıldığına ve/veya onlara nasıl katkıda bulunduğuna dikkat çekiyor. Öğrenci ve öğretmenlerin katıldığı bir dizi atölye çalışmasının ardından projeye katılan gençlerin çeşitli göç deneyimlerini sözlü tarih görüşmeleri yaparak inceledikleri çalışmaların sunumları da Eylül 2019 dosyasında yer alıyor.

Dosya dışındaki sayfalarımızda bu ayki sayıda yer alan Hakan Yılmaz'ın makalesi Fatih'in ordularının İstanbul'a hangi noktalardan girdiği ve ilk sancağın nereye kimin tarafından dikildiği üzerine gerek akademik gerekse de popüler tarih alanında bitmek bilmeyen tartışmalara yeni bir yorum getiriyor. İhsan Seddar Kaynar Kitabiyat sayfalarımızda yer alan yazısında Alevilik-Bektaşilik çalışmaları yapan araştırmacıların kullanımına zengin arşiv kaynakları sunan bir kitabı tanıtıyor. Ekonomik kriz bir kez daha Türkiye ve dünya gündemine olanca hızıyla girerken korumacılık ve ticaret savaşları tartışmalarının öne çıktığını görülüyoruz. Zafer Toprak'ın makalesi Büyük Buhran'ın ağırlığını hissettirdiği 1930'lar Türkiye'sinde iktisadi tasarrufu ve yerli malı ürünlerin kullanımını teşvik etmek için alınan önlemleri değerlendiriyor. Nilay Örnek ise Türkiye ekonomisinin kurum ve ilişkileriyle inşasının bir dönemini sergileyen İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesini tanıtıyor.

Emel Seyhan'ın hazırladığı "Osmanlı Basınında Yüz Yıl Önce Bu Ay" sayfalarında ise Eylül 1919'da basında yer almış haber kesitlerinden bir derleme sunuluyor.