İnsanlığın var oluşundan beri gerçekleşmekte olan gebelik ve doğum süreci kadının hayatı boyunca yaşadığı eşsiz olaylardan biridir. Kadının ve bebeğinin birlikte çıktığı bu yolculuktan keyif alması doğum anında gerçekleşen o muazzam varoluşa tanıklık etmesi süreci sevgi ile beklemesi ve bu yolculuğu olağanüstü anılarla tamamlaması en temel sağlıklı doğum hakkıdır. DSÖ'nün verilerine göre her dakika 380 kadın gebe kalmakta bu gebeliklerin yaklaşık yarısını ise istenmeyen gebelikler oluşturmaktadır. Her dakika gebe kalan kadınların yaklaşık üçte biri gebelikle ilgili bir komplikasyon yaşamakta bir kadın ise gebelik ve gebeliğe bağlı nedenlerden dolayı ölmektedir. 2018 yılı verilerine göre Türkiye'de sezaryen oranları %517 gibi yüksek oranlardadır hatta bu bazı özel hastanelerde %80'e çıkabilmektedir. Sağlık Bakanlığı ve anne çocuk ergen sağlığı vb. gibi kurumların kadınları normal doğuma özendirme ve normal doğum yapmalarını sağlamaya yönelik eğitim ve uygulama stratejileri artarak devam etmektedir. Bu nedenle bu kitabın hem eğitim sürecinde hem de hizmet sunumundaki önemi ortaya çıkmaktadır.
Klinik ebelik uygulamalarına yönelik hazırlanan ve ebenin etkinliğini ortaya koyan bu cep rehberi hem ebeler hem de kadın sağlığı alanında çalışan hemşireler için ayrıca ebelik öğrencileri için pek çok kanıta dayalı ve yenilikçi uygulamayı içerisinde barındırmaktadır. Bu cep rehberinde; gebelik doğum ve doğum sonu dönemde yaşanan değişimler kanıta dayalı uygulamalar etik ve ahlaki yaklaşımlar gebelik doğum ve doğum sonu dönemde görülen komplikasyonlar gebelik ve doğum sürecinde ruh sağlığında meydana gelen değişimler fetüsün büyüme ve gelişmesi yenidoğan sağlığı ve komplikasyonları gebelikte sık görülen sıkıntılar tanı ve tedavi yöntemleri vb. gibi pek çok özgün konu anahtar olacak bilgiler ile ele alınmıştır. DSÖ'nün 2030 yılına kadar Dünya genelinde ebelik eğitiminin kalitesinin artırılmasını ve 2020 yılının da hemşirelik ve ebelik mesleklerinin yılı olacağını deklare etmesi de bu meslek grubunun eğitiminin ve hizmet sunumunun anne bebek ve dolayısıyla toplum sağlığının güçlendirilmesinde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.