Değerli Meslektaşım

Tıp bilimi tarih içinde hekimin sezgi ve tecrübelerine dayalı olarak yürütülür halinden günümüzde ağırlıklı olarak kanıtlara dayalı olarak uygulanan haline evrilmiştir. Hatta bir sonraki dönem de başlamış görünmektedir;  bireyselleştirilmiş tıp dönemi. Bu birbirlerinden belirli ölçülerde farklı uygulama süreçlerine eşlik ederek takip edilmesi giderek zorlaşan hatta imkansız denebilecek hale gelen yeni bilgi girişi hızı tıp fakültesi mezuniyeti ve uzmanlık eğitiminden sonra da Hekimlerin öğrenme süreçlerini dinamik bir şekilde sürdürmelerini zorunlu hale getirmiştir. Bu muazzam hız içinde hastalarımız ve sergiledikleri sağlık sorunları eğitimimizin devamını sağlayan mesleki merakımızı sürdürerek arttıran çözümler için hipotezler oluşturarak gerçek doğrular için sorular sormamıza sebep olan esas itici güç olmaktadır. Hepimizin tecrübelerle öğrendiği bir gerçek hastalarla karşılaşarak onların sorunlarına yönelik çözümler sağlamak üzere yaptığımız okumalarımızın klasik okumaya oranla daha kalıcı bilgiler sağladığıdır.

Yenidoğan bilim dalında bilgi ve (iyi) klinik uygulamalar eklenen yeni verilerin yararlı bilgiye dönüştürülmesi ile sürekli ve hızlı olarak değişmektedir. Diğer tüm klinik branşlarda olduğu gibi Yenidoğan eğitiminde de en önemli bileşenlerden birisi vizitler sırasında hasta başlarında yapılan soru-cevaplar hararetli tartışmalar ve fikir alışverişleridir. Bu eserde riskli bebeklerin ve kritik hastalıkların yönetimi konularındaki farklı bakış açıları ve yaklaşımları Yenidoğan eğitiminde vazgeçilmez öneme sahip olduğunu düşündüğümüz vizit formatında sizlere sunarak tartışabilmeyi  hedefledik. Kitabın hazırlanmasında Yenidoğan'ın sadece bir bilim değil aynı zamanda bu bilimi çok hassas ve kırılgan Yenidoğan hastasını koruyarak sunabilme sanatı olduğuna inanan çok kıymetli yazarlar görev aldılar. Amacımız araştırmacı bir bakış açısı kazandıracak vaka örnekleri ve sorular üzerinden alanımızla ilgili güncel bilgileri size sunabilmektir.
Doç. Dr. Ş. Suna Oğuz