'Bazı gecelerde iri inci taneleri gibi nazlı yıldızlarıyla salınan gökyüzüne baktığımda elimin altında akıp giden zaman yelini anımsıyor onun sırtını sıvazlıyorum. Elimin altından mı gelip geçmişti o aslan yeli? Vasili'nin baykuş yüzündeki hırçınlığa tanık olmuş muydum hiç? Acılı suskunluğu bir pencere pervazının gıcırtısıyla bölen akşam yeli bana artık hep onu düşündürüyor. Karımı çocuklarımı yangın yellerine savurdum; geçmişimi ezan seslerinin karıştığı sabah seherinden yarınımı hüzünlü kilise çanlarının karıştığı akşam esintilerinden soruyorum... Zaman bir yel gibi üzerinden geçtiği şeyi mutlaka değiştiriyordu. Benim için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık.'

Zaman Yeli Sultan Keyhüsrev dönemindeki Selçuklu ülkesinde Müslüman'ı Ortodoks'u Türkmen'i Ermeni'siyle pek çok halkın barındığı birbirine karışıp yaşadığı günlerin romanı. Her bir o kadar da alışılmadık bir birlik; Katolik manastırlarından İslam medreselerine savrulan insanlar; insana tanrının kayalara basarak yeryüzüne indiğini düşündüren Kapadokya'nın büyülü ortamı; Selçuklu sultanının emirleri beyleri; Moğol egemenliğine başkaldıran Hıristiyan'ı Müslüman'ıyla birlik olup savaşan insanlar; Çiftaslan Dörtlemesi'nin ilk kitabı olan Zaman Yeli'nin dokusunu oluşturuyor; tarih öncesinen bugüne dokunduğu her şeyi değiştiren zaman'ı bir roman kahramanı yapıyor.