"...Metro istasyonunda metroyu beklediğim bir gün,
yanımda duran orta yaşlı bir kadın orta yaşlı bir çiftle konuşuyordu,
ben de ister istemez kulak misafiri oldum.
Alman kadın Kreuzberg'deki
küçük bir tiyatro hakkında konuşuyordu.
Berlin'in bir ilçesi olan Kreuzberg'den sanki çok uzak,
başka bir ülkeden söz ediyormuş gibi konuşması beni duraklattı.
Kadın, çok ilginç bulduğu ve çok beğendiğini söylediği
bir tiyatro oyununu anlatıyordu;
büyük bir şevkle bu oyunda çığırından çıkmış göçmen kökenli
gençlerin eğitildiğinden ve ehlileştirildiğinden bahsediyordu.
Metro istasyonundaki bu Alman kadının
"ilginç"
bulduğu Verrücktes Blut (Delikanlı) adlı oyun,
Ballhaus Naunynstrasse'de sahneleniyordu.
Metro istasyonunda tanık olduğum konuşma,
Kreuzberg'deki bu küçük tiyatronun
artık kıyıda köşede kalmış bir mahalle tiyatrosu olmaktan çıktığını
ve
Delikanlı
adlı oyunla Almanya'nın merkezine yerleştiğini gösteriyordu..."
HASİBE KALKAN