Milletlerin hayatında büyük yankılar uyandıran tarihî sosyal doğal olayların
hayalî unsurlarla bezenerek anlatılmasıyla destanlar oluşmaya başlar. Milletlerin hayat tasavvurunu ve inanç dünyasını sanatlı bir üslupla yansıtan destanlar içinden çıktıkları milletin tarihî izlerini barındıran sözlü kültür mirası olarak kabul edilir.
Destan türünün kökeni çok eskiye dayandığı için bu anlatılar mitolojik unsur bakımından oldukça zengindir. Milletlerin ilk dönemlerdeki yaşayışları ve hayatı kavramaya yönelik ortaya koydukları tasavvurlar mitolojik inançlarda yansımasını bulur bu yansımalar destanın muhtevasını zenginleştirir. Kuşaktan kuşağa aktarılan destanlar bu mitolojik unsurların günümüze kadar taşınmasında etkin rol oynamaktadır. Giriş ve iki bölüm sonuç kaynaklar ve dizinden meydana gelen bu çalışmanın konusunu Kırgız Türklerine ait küçük destanlardaki (kence eposlardaki) mitolojik unsurların tespit edilip değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Büyük destan olan ve başlı başına bir araştırma konusuna kaynaklık edecek olan Manas destanı ve daireleri çalışmamızın dışında tutulmuştur.