Şair Cemal Süreyya bir şiirinde masallarla gerçeğin nasıl örtüştüklerini şu dizelerle anlatmış: "Aslında annem hep seni anlatır dururmuş çocukluğumda.../ Her masala seni anlatarak başlarmış. / Bir varmış bir yokmuş..."
Orhan Aras bu romanında "Masal"ı odak noktasına alarak aynen bir dedektif gibi yorulmaz bir masalcının peşine düşer. Peşinde olduğu "Masalcı" aslında bir yazardan, bir derleyiciden öte, aynen avını arayan bir atmaca gibidir. Bu nedenle yazar onu "Masal Avcısı" olarak niteler ve kendisini bir anda Altay Özerk Cumhuriyeti'ndeki Tuva Türklerinden, Berlin'deki göçmen Türklere kadar yayılmış bir masal kültürünün içinde bulur.
2021 yılında Yurtdışı Türkler Başkanlığı Yunus Emre Türkçe Ödülü kazanan romanı okurken Asya'dan Avrupa'ya akan güçlü bir kültürün şahidi olacak, zaman zaman gurur duyarak, kendinizi bir masal dünyasının içinde bulacaksınız.