Şimdi Kim Kaldı İmroz'da?
Şimdi Kim Kaldı İmroz'da?
STOKTAN TESLİM
Ege'nin küçük ama Türkiye'nin en büyük adası İmroz/Gökçeada resmi görevliler hariç tamamı Rum nüfusu kendi kendine yeten tarım süngercilik hayvancılığı ve anakaraya uzaklığıyla bir vakitler neredeyse kapalı bir dünyadır. Ahalisi yoksulluklarına rağmen çocuklarının eğitimine büyük önem verir coşkulu panayırlar ayinler ve buluşmalarla belirginleşen adaya has kültür ve geleneklerine düşkündür ve yüzyıllardan beri adanın ev sahipliği yaptığı irili ufaklı yüzlerce manastırın ve yetiştirdiği nice ruhbanın gösterdiği gibi dindardır. Yaklaşık 500 sene Osmanlı idaresinde kalan ada Lozan Antlaşması'yla yerel katılıma dayalı özel bir yönetim şekli oluşturulması hükmüyle Türkiye Cumhuriyeti'ne katılır. Ancak bu hükmün gereği hiçbir zaman yerine getirilmez ve İmroz yeni adıyla Gökçeada özellikle Kıbrıs meselesiyle birlikte Türk-Yunan geriliminin tam ortasına yerleşir. Artık İmroz Azra Erhat'ın ifadesiyle "ilkçağ metinlerinde boyuna övülen ama dünyanın neresinde bulunduğu pek belli olmayan Mutlular Adası" değil "Eritme Programı"nın devrede olduğu açık cezaevi devlet üretme çiftliği yatılı öğretmen okulu ve jandarma er eğitim taburunun intikaliyle birlikte istimlakler yerinden etmeler tehdit tecavüz ve cinayetler ile zorunlu iskân politikalarının meşum damgasını vurduğu bir operasyon sahası Sevgi Soysal'ın ifadesiyle "ortası dikenli tellerle bölünüvermiş bir özgürlük"ün yaşandığı bir "yasak bölge"dir.
Gazeteci ve yazar Serdar Korucu'nun hazırladığı "Şimdi Kim Kaldı İmroz'da" 2020 sonbaharı ile 2022 yılı başına kadar Türkiye ve Yunanistan'daki dört yerde İmroz/Gökçeada İstanbul Selanik ve Atina'da; konuşulan dört dilde Türkçe Rumca İngilizce Fransızca; 1960'lardan itibaren adada yaşananların "ahalinin gidişinin" tanığı olan28 İmrozlu görüşmeciyle yapılan mülakatlardan oluşuyor. Bu mülakatlarla okur hem İmroz'daki 'eski' hayatı hem de giden ve kalan İmrozluların arada kalmışlığını tecrübe ederken gerek devlet politikalarının 'operasyon sahası'ndaki etkisini gerekse de dönemin basınına tahrif edilerek yansımış ve genel kamuoyunun algısını belirlemiş bazı vakaları bizzat yaşayanlarından dinleyebiliyor.
Bugün yeniden üretilmiş 'otantik' kimliğiyle turistik bir merkeze d.nüşen Gökçeada'nın hâlâ yaşamakta direnen geçmişini kültürünü ve umudunu hatırlamak için... "Olan olmuş ne olur?" denilmesin. Unutulmasın. Tarih olsun diye.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
  • Basım Yılı:
  • Sayfa Sayısı:304
  • Kağıt Türü:Kitap Kağıdı
  • Ebat:15 x 21
  • Dil:Türkçe
  • Cilt Durumu:Karton Kapak
  • ISBN-13:9786054640782
ÜRÜN KATEGORİLERİ
YORUM YAPIN
Yorum Başlığı:
Yorumunuz*:
Bu ürünle ilgili bize iletmek istediğiniz her hangi bir hata mevcut ise aşağıdaki formdan gönderebilirsiniz.
Bildirdiğiniz hata tarafımızdan düzeltilince e-posta ile bilgilendirileceksiniz.
Hata Detayı:
Alış-verişlerinizde kredi kartı haricinde banka havalesi, posta çeki havalesi ya da kapıda ödeme seçenekleriyle ödeme yapabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için Yardım sayfasına bakabilirsiniz.
Taksit anlaşmamız bulunan kredi kartları
Hesabım  |   Favori Listem  |   Sipariş Takibi  |   Yardım  |   Bize Ulaşın  |        
Alemdar Mahallesi, Biçkiyurdu Sokak, No: 1/2 / Fatih / İstanbul / Türkiye   Telefon : 0 (212) 522 31 52   Faks : 0 (212) 522 31 54  
E-Posta : destek@kitapstore.com
© 2024 KitapStore.com Tüm Hakları Saklıdır