Tıp ve şiir tarih boyunca birbirine hep yakın olmuş iki sanattır. Tıp insan bedeni ve zihninin nasıl çalıştığını anlamaya ve hastalıkları tedavi etmeye çalışırken; şiir ise kelimeleri ve dili kullanarak insan duygu ve düşüncelerine temas etmeyi amaçlar. Tarihin çok eski çağlarından itibaren tıp mesleğini icra edenlerin şiir yazımına da ilgi duyduğu ve hatta bazı önemli hekimlerin aynı zamanda ünlü birer şair olduğu bilinmektedir. Doğum ve ölüm gibi hayatın en mucizevi anlarına veya acı çeken insanların en çaresiz anlarına şahit olan hekimlerin şiir yazması şaşırtıcı olmasa gerek. Günümüzde anlatısal tıp alanında yapılan çalışmalar da tıp öğrencilerinin ve hekimlerin şiir başta olmak üzere çeşitli edebi metinleri okumalarını ve hatta kendi eserlerini oluşturmalarını teşvik etmektedir. Bu sayede tıp mesleğini icra edenler öznesi de nesnesi de "insan" olan bir alanda çalıştıklarının ve makine tamircisi olmadıklarının farkına varabilecektir. Hasta perspektifinden baktığımızda ise bazı çalışmalar şiir okuma/yazmanın depresyon başta olmak üzere çeşitli ruhsal rahatsızlıklarla başa çıkmada yararlı olabileceğini göstermektedir.
Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere bu seneki BETİM Ajandamızda "tıp ve şiir" temasını seçtik. "Şiir iyileştirir mi?" sorusuna da yanıt aradığımız ajandamızda şiirlerinde doğum yaşam ölüm ya da hastalık ve sağlık gibi konulara yer veren şairlerden seçkilerin yanı sıra 1960'larda akıl hastalarının yazdığı şiirlerden 2022'de yapay zekanın temamıza uygun olarak bizim için yazdığı şiire kadar uzanan şiire dair daha pek çok şeyi bulabilirsiniz.
Her hastanın bir insan her insanın biricik ve farklı bir hikayeye sahip olduğu gerçeğini unutmadığımız sağlıklı huzurlu ve bol şiirli bir yıl dileriz.